Büyük koloniler halinde yaşarlar. Döllenmiş bir tek kraliçe, 300 000 işçilik bir koloni oluşturabilir. Sürüngenleri, yada küçük hayvanları, zehirli iğneleriyle sokarak öldürebilirler. İnsanlarda ise, alerjik şoklara neden olabilirler. Güney Amerika da ortaya çıkan bir istilada, güçlü çene yapılarıyla; elektrik kablolarını parçalayıp, kesintilere sebep oldukları ve açtıkları tünellerle yol ve asfaltlarda çökmelere yol açtıkları bilinir. Ekin tarlalarında, büyük zararlar, verebilirler.
Ateş karıncalarının zararlarını engelleyebilmek için, bir çok yöntem deneyen uzmanlar; yedikleri sineklere mikrop vererek, yuva içinde hastalık oluşturmaya çalışmışlar, ancak karıncaların, mikroptan etkilenmediği görülmüştür. Yapılan incelemelerde, bu karıncaların boğazlarında, mikropların girişini engelleyici, bir yapı, tespit edilmiştir.Ateş karıncalarının diğer bir savunma yöntemi, zehir keselerinde ürettikleri anti-mikrobik bir sıvıyı, yuva çevresine ve larvaların üzerine püskürterek, yuvayı dezenfekte etmeleridir.
Ateş karıncaları (Solenopsis invicta), çevrelerini veya yuvalarını su basması durumunda vücutlarını birbirlerine kenetleyerek bir sal oluşturmakta ve batmadan yüzebilmekteler. Proceedings of the National Academy of Sciences, dergisinde 25 Nisan’da yayımlanan bir makaleye göre karıncalar suya tek girmek zorunda kaldıklarında çırpınıp batıyor. Ancak organize biçimde sadece vücutlarını kullanarak oluşturdukları salda üstüste olsalar da batmıyorlar. Böylece aylarca suyun üstünde kalarak hiç can kaybı vermeden bir koloni olarak tekrar karaya çıkana kadar yaşamlarını sürdürüyorlar.
Karıncalar yuvalarına su girmeye başladığında hemen dışarı çıkıp salı oluşturmaya başlıyorlar ve iki dakika içinde organize olup salı tamamlıyorlar. Bunun için önceden programlanmış gibi birbirlerinin ağızlarını, kıskaçlarını ve bacaklarının yapışkan uçlarını kullanarak belirli bir düzen içinde birbirlerine kenetleniyorlar. Salı oluşururken yapının kenarındaki karıncaların yakın duranları zorla çekiyor gibi görünmesi, sanki işbirliğinde bir zorlama varmış veya disiplin uygulanıyormuş izlenimi veriyor.
Araştırmacılar bir sal kolonisine değişik biçimlerde rahatsızlık verici eylemlerde de bulunmuşlar. Tek karıncaları bir çubukla dürtüp ayırmaya çalıştıklarında karınca çevresine daha kuvvetle sarılmakta, kopmamakta direnmekteymiş. Sala yukardan bastırıp suyun içine birkaç santim batırılma durumunda hava koruması sürmekteymiş, Baskı kalktığında sal gene yukarı çıkmaktaymış. Sal üzerine dışardan gelen veya bırakılan karıncalar yürüyerek salın kenarına geldiklerinde ya geri dönüyor, ya da arkasındakler tarafından itilerek salın kenarında ve altında yerini alıyormuş. Böylece yeni karıncalarla sal büyüyormuş. oğuz özdemirci
Ateş Karıncaları Hakkında Belgeseller:
http://natgeotv.com/tr/isir-beni/videolar/ates-karinca
Ateş karıncalarının bu davranışlarını takliteden yeni mikro robotlar planlanmaya başlamış bile. Bu mikro robotlar birbirlerinin üstünden yürüyüp geçecek ve programlanmış görevlerini yerine getirecekler.
Kaynakça: http://www.bilimania.com/33-doga-ve-cevre/3033-ates-karincilari-sal-yapiyor
Daha fazla ayrıntı için: http://www.pnas.org/content/early/2011/04